Apaşlar Dağılıyor mu?



Bundan dört ay önce çalışmak için Almanya'ya giden Cem Karaca ve Apaşlar yurda döndüler, ancak, iki eksikle... İhsan Avşar ve Haşan Sel bir anlaşmazlık sonunda topluluktan ayrılmış, Türkiye'ye dönmüşlerdi. Sonraları çıkan iki Apaş'ın yerine bir yenisini buldular: Habib...

Cem Karaca ve Apaşlar, Almanya'da dört aydan biraz fazla kaldılar. Aslında, Almanya'da bu kadar uzun kalmayacaklardı, fakat Almanya'daki bir plak şirketinin cazip teklifi Cem Karaca ve Apaşlar'ın projelerini altüst etti...





Almanya'da kaldıkları süre içinde hayli ilgi gören Apaşlar, çeşitli televizyon programlarına çıktılar. Almanya'da çalışan binlerce Türk işçisi, buram buram tüten Anadolu hasretini, Cem Karaca ve Apaşlar'ın müziği ile biraz olsun giderdiler.

Apaşlar, Almanya'da tam dört plak doldurdular. Feza çağının bütün teknik imkanlarının seferber edildiği ünlü «Ariola» stüdyolarında doldurulan bu plakların büyük bir özelliği var. Avrupa'nın dev orkestrası Werner Müller, bu dört plakta da Apaşlar'a eşlik ediyor. Apaşlar, Türkiye'de bağlı bulundukları plak şirketi ile anlaşabildikleri takdirde bu dört plağın ikisi İngiltere ve Almanya'da satışa çıkarılacakmış... Bu plaklarda şu parçalar yer alıyor: «Emrah», «İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı», «Resimdeki göz yaşları» ve «Oy bana, bana». Bu parçaların düzenlemelerini Werner Müller orkestrasının şefi olan Ferdie Klein yapmış...





Cem Karaca ve Apaşlar, Almanya'da kazandıkları paraların hemen tamamını enstrümanlarını yenilemek için harcamışlar...

Üç Apaş, Almanya'da kaldıkları süre içinde vatan hasreti ile öyle yanmışlar ki, sormayın. İstanbul'a adım attıklarının daha ilk gününde ayaklarının tozu ile İstanbul'u dolaştılar. Önce Emirgan Korusu'nda Boğaz'dan esen ılık nisan rüzgarıyle ciğerlerini doldurdular. Deniz kıyısında demli çay içtiler. Çıtır-çıtır kağıt helvalarını birbiri arkasından atıştırdılar.





O gün Cem Karaca'nın 25'inci yaş günü idi. Yaş gününü gündüz Apaşlarla kutlayan Cem Karaca, akşam da annesi Toto Karaca'nın tiyatrosuna gitti. «Bitişik Komşu» yu kahkahalarla seyretti. Oyun bittikten sonra arkadaşları ile birlikte sahneye fırladı. Cem Karaca'nın elinde, kırmızı karanfillerden yapılmış bir buket vardı. Bu buketi alırken Toto Karaca'nın gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Sahnede herkesi kahkahadan kırıp geçiren yılların Toto'su, oğlu yurda sağ-salim döndüğü ve bir yaş daha büyüdüğü için sevinç göz yaşları döküyordu...

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 17. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir