Artist Futbolcu Tunç Oral



İstanbulspor ile Vefa antrenman maçı yapıyordu. Bu maç bir çeşit prestij maçıydı. Maçın son dakikasında İstanbulsporlu Mustafa 20 - 25 metreden bir şut attı. Böylece ikinci kümenin en iyi takımı, birinci kümenin sonuncu takımını yenmiş oldu: 1-0... Seyirciler ve hakem İbrahim Tusder Vefa'lı olduğu için bu gole ziyadesiyle üzüldüler. Bizim Tunç Oral antrenmana hep Mustafa ile çıktığı için gene Mustafa ile soyunma odasına girdi. Duşta yıkanırken şarkılar söylediler, şakalar yaptılar.





Tunç Oral: «Artistlik eğlenceli bir meslek. Hem güzel vakit geçiriyoruz, hem de para kazanıyoruz. Futbol da bir çeşit oyun, eğlence» dedi.





Biz ayrılırken Tunçla İstanbulsporlu futbolculardan Mustafa hararetli bir münakaşaya dalmışlardı. Tunç setlerdeki ramp ışıkları altında çalışmanın daha zor olduğunu iddia ediyor, Mustafa ise yağmurda çamurda top sürmenin dünyanın en güç işi olduğunu söylüyordu. Vefa stadından çıkarken biz de artistlik, futbolculuk ve gazetecilik arasında en güç olanının «gazetecilik» olduğuna karar verdik. Bindiğimiz dolmuşun yaşlı şöföru fazla gelen bir arabayı solladıktan sonra arkasına döndü ve «Allah düşmanımı bile şoför etmesin. Meslek değil, ömür törpüsü bu» demez mi. Birden aklımıza Tunç Oral' la, Mustafa'nın münakaşaları geldi, güldük...

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 9. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir