Audrey Hepburn Eşini Aldatıyor



Gazetecilerden haftalarca bucak bucak kaçmış, fakat sonunda muhabirlerin tuzağına düşmüştü. Gazeteciler, ünlü aktör Mel Ferrer'i bir köşeye sıkıştırmışlar, sanatçının soluk almasına bile fırsat bırakmadan soruyorlardı.

- «Karınızdan resmen ayrılmaya karar verdiğiniz söyleniyor, doğru mu?»

- «Evet, Audrey'le ben bir daha aynı çatı altında yaşayamayacağımızı şu kısa ayrılık devresinde anladık. Bu durumda evliliğimizi devam ettirmemiz kadar saçma bir şey olamaz.»





- «Karınıza niçin darıldınız?»

- «Bu, sizi ilgilendirmez, şahsi bir meseledir.»

- «Şahsi meseleyi birazcık bize çıtlatsanız... Sizin başka birisine aşık olduğunuz söyleniyor, doğru mu?

Bu soru Mel Ferrer'i birden kızdırmıştı... Karısından ayrılmasının sebebini açıklamaya hiç de niyetli olmadığı halde, farkına varmadan kelimeler dudaklarından dökülüverdi:

- «Karım başkasına aşık.»





Mel Ferrer'in bu sözleri dünya basınında bomba tesiri yarattı... Aktör, daha sonra Audrey'in, Paris'te «Two For the Road» (Yolda İki Kişi) isimli filmi çevirirken rol arkadaşı Albert Finney ile sıkı-fıkı bir dostluk kurduğunu ve film bittikten sonra da genç kadının Albert Finney ile ilgisini kesmediğini anlattı. Bu durumda kendisi için aradan çekilmekten başka yapacak bir iş kalmadığını da sözlerine ilave etti.



Audrey Hepburn, kocasının beyanatından sonra durumu izah etmek için Albert Finney'i aramak istedi... Genç adam da hiç haberi olmadan bir aşk macerasının kahramanı haline gelivermesine şaşmıştı... İki genç sanatçı, New York'ta buluşup bu duruma bir çare bulmak için müzakerelere giriştiler. Fakat bu arada ikisi de bir arada olmaktan hoşlandıklarını fark etmişlerdi... Sinemanın uçarı delikanlısı Albert Finney, Audrey'in yanındayken değişiyor, ağır başlı, ciddi bir aktör havasına bürünüveriyordu. Yıllardan beri kendisinden hayli yaşlı bir erkekle hayatını paylaşmak zorunda kalmış olan Audrey Hepburn, Albert Finney'in cazibesine kendini kaptırıvermişti. İkisi saatlerce Karşılıklı oturup çocukluk günlerini birbirlerine anlatıyorlar, günün modasından, yeni danslardan, sinemanın genç şöhretlerinden konuşuyorlar.





«Tom Jones» filminin sinemaya kazandırdığı genç şöhret Albert Finney, Audrey Hepburn ile dolaşmaya başladıktan sonra o eski dünyayı umursamaz, gezmekten, eğlenmekten başka hiç bir şey düşünmeyen delikanlı olmaktan vaz geçmiş, mesleğine dört elle sarılmış, bu arada davranışlarını da değiştirmişti. Eskisi gibi stüdyo köşelerinde tembel tembel oturmaktan da zevk almadığını belirten genç aktör, «Charlie Bubbles» isimli bir film çevirdikten sonra «Picasso Summer» isimli bir başka komediyi de tamamladı. Genç aktör, önümüzdeki günlerde Broadway'e gidip «Joe Egg» isimli bir piyeste oynayacak...

Audrey'in hayatında Mel Ferrer'in yerini alan genç aktörün sinemada da şöhretin zirvesine ulaşacağı muhakkak.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 6. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir