Cem Karaca Ayrıldı



Nazar mı değdi, yoksa Almanya turnesi mi yaramadı ne, Cem Karaca ile Apaşlar birbirlerine «elveda» dediler.

Geçen cuma günü duyulan bu haber bütün müzik piyasasında büyük bir şaşkınlık yarattı. İki isim ancak birlikte olduğu zaman değer taşıyordu. Halk onları birlikte tanımış, birlikte sevmişti ve Cem Karaca ile Apaşlar bir araya geldikten sonra şöhrete ulaşmışlardı...



AYRILIK NASIL OLDU?

Cem Karaca ve Apaşlar'ın 25 mayıs cumartesi günü Şişli Terakki Lisesi'nde konserleri vardı. Başarılı geçen bu konserden sonra Cem Karaca arkadaşlarına, «Çocuklar annem İzmir'e gitti. Meriç de orada. İzin verirseniz ben de İzmir'e gitmek istiyorum. Orada bir iş de ayarlarım. Onun için siz sakın buralarda bir angajmana girmeyin. Benim haberimi bekleyin,» diyerek İzmir'e uçmuştu. Yanında menajeri Orhan Çakır vardı. Böylece son zamanlarda bir an olsun yanından ayrılmadığı sevgilisi Meriç Başaran ile de beraber olacaktı.





Cem Karaca İzmir'de iş araya dursun, Apaşlar da İstanbul'da durmadan iş teklifi alıyorlardı. İstanbul Bebek Gazinosundan tutun da Antalya'ya kadar... Fakat Cem Karaca İzmir'e giderken «Sakın iş bağlamayın burada,» dediği için bu tekliflere hiç bir cevap veremiyorlardı. Günler geçiyor, fakat Cem'den de hiç bir haber gelmiyordu.

5 haziran çarşamba günü, gelen iş tekliflerinin çoğalması üzerine Apaşlar, Cem ile telefonla konuştular. Gelin bu telefon konuşmasını Apaşlar'dan Mehmet Soyarslan'ın ağzından dinleyelim:





- «Cem'in merhaba deyişi bile bir garipti. Kendisine orada iş bulup bulmadığını sorduk. İş bulduğunu söyledi, fakat bu iş teklifinin doğrudan doğruya kendisine yapıldığını ekledi. Bu arada annesinin tiyatrosundaki showun da maddi imkansızlıklardan dolayı yapılamayacağını bildirdi. Kendisine Apaşlar'la birlikte İzmir'de çalışması gerektiğini hatırlattığımızda, 'Apaşlar'ın İzmir'de süksesi yok,' cevabını aldık. Çok şaşırmıştık. O şaşkınlık içinde burada aldığımız teklifleri saymaya başladık. Hiç biri ile ilgilenmedi. Ve son sözünü söyledi: 'Paraya çok ihtiyacım var, onun için sizden ayrı olarak çalışmak istiyorum. Meriç'le evlenebilmem için bana para lazım. Biliyorsunuz annem bu evliliği istemiyor. Orkestra ile üç yılda kazanacağımı tek başıma üç ayda kazanabilecek durumdayım. Hoşçakalın, hepinize başarılar dilerim.'»

İşte iki yıllık Cem Karaca - Apaşlar beraberliği üç dakikalık bir telefon konuşması ile bu şekilde sona eriyordu.

Şimdi herkesin aklına, «Bu işten kim kazançlı çıkacak?» sorusu geliyor.



CEM KARACA VE APAŞLAR AYRILIĞININ HUKUKİ YÖNÜ...

Apaşlar'ın Cem Karaca tarafından çiğnendiğini ileri sürdükleri mukavele 1 Ocak 1967 yılında yapılmıştır. İki yıllık süresi olan mukavelenin altında; Apaşlar adına Mehmet Soyarslan ve Yalçınkaya Tümay'la, Cem Karaca'nın imzası bulunmaktadır.

Mukavelenin en önemli maddesi 5. maddedir. Ve Apaşlar, bu maddeye aykırı harekette bulunduğu için Cem'i suçlamaktadırlar. Bu madde avnen şöyledir:





«Topluluk işbu mukavele süresince ayrılmaz bir bütün olarak ele alınan tek bir ünitedir. Toplulukta bulunan Cem Karaca işbu mukavelenin devamınca Apaşlar'ı temsil eden Mehmet Soyarslan ile Yalçınkaya Tümay'ın yazılı muvafakati haricinde, hariçte üçüncü şahıslarla film çeviremez, angajmana giremez, tek başına konser veremez ve konserlere iştirak edemeyeceği gibi turneye çıkamaz ve show yapamaz ve nihayet muvafakat harici hiç bir şekilde plak dolduramaz. Buna mukabil de Apaşlar'ı temsil eder Mehmet Soyarslan ile Yalçınkaya Tümay, mukavelenin süresince Cem Karaca'dan başka bir şahsı solist olarak topluluğa almamayı karşılıklı olarak kabul ve taahhüt ederler. Topluluğun icap ettirdiği tekmil kararlar üç kişinin tam ittifakı ile alınır ve topluluğu ilzam edebilecek her husus üç imza ile tekemmül eder.»



Mukavelenin sekizinci ve son maddesinde ise şunlar yazılıdır:

«işbu mukaveleye aykırı hareket eden akit, diğerlerine «25.000» TL. şartı cezai vermeyi karşılıklı olarak kabul ve taahhüt ederler. İhtilaf vukuunda İstanbul mahkemeleri selahiyetlidir.»

Bu duruma göre mukaveleye aykırı harekette bulunan tarafın karşı tarafa 25.000 TL. tazminat vermesi gerekmektedir. Eğer Cem Karaca tek başına çalışmakta ısrar ederse bu tazminatı ödemesi gerekecektir. Öte yandan Apaşlar da Cem Karaca olmadan bir iş yeri ile angajman yapacak olurlarsa bü parayı Karaca'ya ödemeleri gerekecektir. İlk bakışta hayli karışık görülen bu mesele bakalım nasıl sonuçlanacak. Şimdilik tek çıkar yol, iki yıldan beri birlikte çalışan, ünlerini birbirlerinin sayesinde yapan Cem Karaca ve Apaşlar'ın aralarında anlaşmaları... Eğer taraflar yani Cem Karaca ile Apaşlar uzlaşmayacak olurlarsa her halde son sözü İstanbul mahkemeleri söyleyecek ve iki yıllık bir arkadaşlık mahkeme koridorlarında son bulacak. Ve tabii bundan da en çok müzik dünyamız zarar görecek.



NE DEDİLER?

CEM KARACA:

7 haziran sabahı İzmir'de telefonla konuştuğumuz Cem Karaca olay hakkında bize şunları söyledi: «Mehmet Soyarslan, imtihanları olduğu için Apaşlar'ın çalışmalarını sekteye uğratıyordu. Buna paralel olarak birçok konularda da Apaşlar'la anlaşamıyorduk. Ben; sanat toplumu eğitmelidir diyorum, onlar ise sanat toplumu eğlendirmelidir, diyorlar. Bunun yanı sıra Apaşlar Meriç'le evlenmemi de istemiyorlar.

«İzmir'e dinlenmeye gitmiştim. Fakat gecede 800 lira ile Kübana'dan iş teklifi aldım. Apaşlar ile çalışalım dedim, o zaman ancak hepimize 1150 lira verebileceklerini söylediler. 'Apaşlar bizim için önemli değil, bizim için Cem Karaca önemli' dediler. Yani, Apaşlar'ın İzmir'deki değeri ancak 250 lira. Elli lira yevmiye ile çalışırlarsa gelsinler.



«Duyduğuma göre Apaşlar, mukaveleye aykırı hareket ettiğim için 25.000 liralık tazminat davası açacaklarmış. İstediklerini yapmakta serbesttirler. Mukaveleye aykırı her şeyi yapıyorum. Tazminat davasını da açsınlar, bekliyorum.

«Şu anda paraya çok ihtiyacım var. Meriç'le evlenebilmem için çok para kazanmam gerekiyor. Tek başıma show yaparak orkestra ile bir yılda kazanacağım parayı, üç ayda elde edebilirim. Böylece onların 25.000 lira tazminatlarını da rahat rahat öderim. Ben şimdiye kadar çok fedakarlık ettim. Artık yeter. Ama benim bazı şartlarımı yerine getirirlerse ilerde Apaşlar'la çalışabilirim.»





MEHMET SOYARSLAN (Gitar):

«Cem yalan söylüyor. Ben şimdiye kadar sırf orkestranın işi aksamasın diye tek bir imtihanıma dahi girmiş değilim. Meriç'le evlenmemesini istememiz de söz konusu değil. İşini aksatmamak şartıyla dilediğini yapabilir. Cem Karaca ile yalnız bir konuda anlaşamıyorduk. Biz, sanatın propaganda aracı olarak kullanılmasına karşıydık. Hep aynı eğilimde ve bir propaganda yapar gibi eserler vermek istemiyorduk. Cem Karaca'nın besteleri olarak bilinen şarkıların hepsini Apaşlar işlemiştir. Ayrıca Apaşlar'ın bestelerinin mi, yoksa Cem'in bestelerini mi daha kaliteli olduğunu akademik bir kurul önünde tartışabiliriz. Son olarak şunu söylemek isterim ki, Cem Karaca'nın ayrılması Apaşlar'a hiç bir şekilde tesir etmeyecektir. Cem Karaca, sevgilisi uğruna arkadaşlarını harcamak istemiştir.»





FARUK ŞEREFTUĞ (Bas gitar):

«Apaşlar'ın en yeni elemanı benim. Prova yaparken Cem'in ilgisizliğine üzülürdüm. Cem Karaca, bizim müspet yönden yaptığımız uyarmaları daima ters manada aldı. Ayrılmayı, maddî bir yola bağladığı için de çok ayıp etti. Onun hesabına üzüntü duyuyorum. Kendisine güveniyorsa «showman» lige devam etsin. Hodri meydan.»





YALÇINKAYA TÜMAY (Gitar):

«En çok şaşırdığım şey, Cem'in İzmir'e gidince tanıyamayacağımız derecede değişmesi oldu. Tek başına show yapmak kararı benim, daha doğrusu bizim üzerimizde şok tesiri yaptı. Bir kere ortada üç Apaş, Mehmet ben ve Cem arasında aktedilmiş bir mukavele var. Bunun 5. maddesine göre Cem Karaca, benim ve Mehmet'in izinlerimiz olmadıkça tek başına çalışamaz. Ayrıca yine aynı mukaveleye göre üçümüzün imzası olmaksızın yapılan kontratlar da hükümsüzdür. İşte bu yüzden Cem Karaca mukavele dışına çıkmıştır. Mahkemede kendisine söyleyeceğimiz çok şey olacaktır.»





L. HABİB (Bateri):

«Apaşlar'ı dokuz sene önce Mehmet ve Yalçınkaya ile ben kurmuştum. O zamandan beri Apaşlar adını öldürmeyeceğimize and içtik. Bakkal dükkanı da açsak, adı Apaşlar olacaktır. 1961 yılında Apaşlar'ın yaş ortalamaları 15'in üstünde değildi. Küçük yaşına rağmen, büyük orkestralarla başa güreşiyordu. Yani, Cem Karaca'dan önce de Apaşlar vardı. Ondan sonra da olacaktır. İyi bir arkadaş kaybettik, o kadar. Cem Karaca tek başına belki Apaşlar'dan daha çok kazanır, ama ne kadar kazanır? Göreceğiz. Apaşlar, daha nice Cem Karaca'lar yetiştirmeye muktedirdir.»

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 25. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir