Cüneyt Arkın Şaşırttı

Geçen hafta, Cüneyt Arkın’ın evlilik hayatında bir değişiklik oldu: Aylarca ayrı evlerde yaşadıkları ve resmen boşanmak üzere olduğu, eşi Güler Cüreklibatır ile önce bir film galasına, sonra bir gece kulübüne gitti. Böylece halkın karşısına bir buçuk yıl sonra çift olarak çıkmış oldu.





Bize «Hangi dağda kurt öldün dedirten olay, Fındıkzade'deki yeni evlerinde başladı. Akşam olmuş, Cüneyt film çevirmekten, karısı Güler de Gureba Hastanesindeki dersinden dönmüştü. Bir buçuk yaşındaki kızları Filiz'i evde, annelerine bıraktılar. Buraya taşınmalarının sebebi Güler'in ihtisas yaptığı hastaneye yakın olmak isteğiydi. Zira Levent'ten Çapaya gelmek kolay iş değildi. Ama Çapa'dan eğlenmeye ve film çalışmasına gitmek kolaydı. Saat 21'de yanlarında iki «baldız» ile evden çıktılar. Şoför onları Lale sinemasının önünde bıraktı. Sinemada, Filiz Akın'la birlikte çevirdikleri Cici Gelin oynuyordu.





Film bitmiş, fakat onlar için gece bitmemişti. Play Boy gece kulübüne gittiler. Orkestranın takdimcisi hemen salondakilere, ünlü müşteriyi anons etti. Orkestra takdiminden sonra sırasıyla Öztürk Serengil, Selma Güneri ve Gönül Yazar sete çıktıkları zaman, film arkadaşlarıyla birkaç sözle aşinalık etmeden duramadılar. Gece kulübü bir dost meclisine benzemişti. Karşılıklı esprilerden sonra Cüneyt Arkın son zamanlarda epeyce şişmanlayan eşini gösterdi. Dekolte yakalı bir emprime elbise giyen mini etekli Güler Cüreklibatır'a baktı:

- «İşte bir Cici Gelin de burada... Hem de iki nedimesi var. Yani iki kız kardeş...» dedi.



Cüneyt Arkın'ın baldızları daima ablalarıyla beraber geziyorlar. Meşhur bir sinema yıldızıyle evlenmiş olan ablaları Güler Cüreklibatır, bazen Cüneyt'in artistlik mecburiyetlerinden şikayet ediyor, hatta ayrılmaya bile kalkıyor. Ama bir toplantıda, kocası krallar gibi alkışlarla karşılanınca sevincinden ne yapacağını şaşırıyor...

Salonda kulaktan kulağa fiskoslar devam ederken, ağır parçalar çalmaya başladı. Cüneyt de eşiyle ayağa kalkıp romantik bir havada dans ettiler. Sabahın saat 3'ünde sessizce salondan çekip evlerinin yolunu tutmuşlardı. Kim bilir bir daha ne zaman gece kulübüne gidecekler, böyle sabaha kadar eğleneceklerdi?...

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 6. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir