Televizyon şirketinin müdürü, saçlarına hafif kır düşmüş, uzun boylu yakışıklı erkeği kapıda karşıladı. Koluna girip onu salonun ortasına kadar. getirdi.

Sonra da iltifat yağmuruna tuttu. İki erkek purolarını tüttürürken, yapacakları anlaşma üzerinde de konuşmaya başladılar. Kır saçlı misafir, kendini ağırdan alıyordu. Diğeri ise teklifini kabul ettirmek için bin bir dereden su getiriyor, ellerini oğuştura oğuştura para sıkıntısından, televizyon şirketlerinin birbiriyle olan rekabetlerinden dem vuruyordu. Müzakere hayli uzun sürdü. Nihayet bir anlaşmaya vardılar. Yarım saat sonra hazırlanan kontratta ünlü şarkıcı ve aktör Dean Martin‘in haftada yarım saatlik bir program için üç yılda üç buçuk milyon dolar alacağı yazılıydı. Şirketin hukuk müşavirlerinin de katıldığı imza töreninden sonra, Dean Martin, gelişinde olduğu gibi gidişinde de kapılardan, bin bir iltifatla uğurlandı.

Dean Martin, arabasına binip evin yolunu tuttuğu zaman memnun memnun gülümsüyordu. İyi bir anlaşma yapmıştı. Kısa bir süre sonra, başka şirketlerden daha parlak tekliflerin geleceğini biliyordu.

Ayrıca, tahminlerinin aksine filmcilerle de arası düzelmişti. Jerry Lewis ile ortaklığı bozduktan sonra, çevirdiği filmler pek tutunmamış, bu arada müzik piyasasını da genç şarkıcılar doldurduğu için, Dean Martin’e kenara çekilmekten başka yapacak iş kalmamıştı.

Fakat bu bekleme devresi çok uzun sürmedi, Dean Martin yeniden sinema dünyasında isim yapma hevesine kapılıp, çeşitli filmlerde rol almaya başladı. Bir çoktan onun sinemada tutunmayı başarsa bile müzik dünyasında eski şöhretine kavuşmasının imkansız olduğunu belirtiyorlardı. Ama netice hiç de onların düşündükleri gibi olmadı. Dean Martin. her şeye rağmen şarkıcılıkta ününü kaybetmemişti. Milyonlarca müziksever Dean Martin’in sesini tekrar duymak için sabırsızlanıyordu. Böylece sanatçı meslek hayatında bir bocalama devresi geçirdikten sonra yeniden eski şöhret günlerine kavuşuverdi. Bir yanda Ajan Matt Helm’in maceralarını anlatan filmler, öbür yanda gece kulüpleri ve televizyon şirketlerinin konser programları Dean Martin’e dinlenme fırsatı bırakmıyordu.

Geçenlerde ellinci yaşına basan aktör, doğum günü için pasta hazırlanmasına içerlemişti. Hele pastanın üzerinde elli yıl kelimelerini okuyunca büsbütün öfkelendi. Pastayı hazırlayan dostlarına, «Yaşımı ilan etmek için hiç bir fırsatı kaçırmıyorsunuz» dedi. «Ama ben bundan sonra ihtiyarlamayacağım, bilakis gençleşeceğim. Meslek hayatımda altın devrimi yaşadığım şu sıralarda bana yarım asırlık insan olduğumu hatırlatmanız hoşuma gitmedi.»

Dean Martin’in yakınlarının ifadelerine göre o bundan sonra her yıl bir yaş gençleştiğini dünyaya ilan edecekmiş.

Meslek hayatının gerçekten altın devresini yaşayan Dean Martin, yedi çocuklu ciddi bir aile reisidir. Her sözünün mutlaka yerine getirilmesini ister. Ama çocuklarını üzecek, kalplerini kıracak herhangi bir harekette bulunmaktan da çekinir. Genç kızların sevgilisi olmasına rağmen, çeşitli çapkınlık hikayelerine adının karışmasına hiç meydan bırakmaz.

Dean Martin’in içkiye fazla düşkün olduğu ve bu yüzden başının derde girdiği de rivayet edilmektedir. Ama o bu ithamları katiyen kabullenmiyor: «Benim içtiğim içkiyi, vücudu sağlam olan herkes içiyor. İşim olmadığı zamanlar gece yarılarına kadar içerek uykusuz kalmaya asla yanaşmam. Zaten çalışmadığım geceler ancak saat ona kadar otururum. İçkiye aşırı derecede düşkün olan kimseler ise, ekseriyetle gece hayatını çok severler.»

Dean Martin’in müzik ve ailesinin dışında bir tek merakı var: Golf oynamak. Yıllardan beri boş zamanlarında golf oynamayı adet edinmişti… Film çevirirken bile kendine uygun bir saha bulursa hemen golf takımlarını alıp, golf denemelerine girişir. Aktör, «Ben sıhhatimi de golf merakıma borçluyum» diyor. «Stüdyoya gitmediğim günler, erkenden golf sahasının yolunu tutarım.»

Dean Martin, golf merakını bir meslek haline getirmeyi hiç bir zaman düşünmediğini de belirtiyor.

Dean Martin’in büyük çocukları da babalarının izinde gidiyorlar. Aktörün büyük kızı Claudia Martin Hollywood‘da film çeviriyor. Kızı Gail de ünlü bir şarkıcı olma yolunda hızla ilerliyor. Dean Martin, çocuklarının çalışmalarıyla yakından ilgileniyor ve onlara gereken yardımı yapmaktan da geri kalmıyor. Elli yaşında meslek hayatının altın devrini yaşayan aktör, «Kendimi hiç bir zaman şimdiki kadar genç ve dinç hissetmedim» demektedir.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 33. SAYISI