Devlet Devrim Ölümden Döndü



O gün saatler 9.15'i gösterirken İlk Yardım'ın «Doğum ve Kadın Hastalıkları Kliniği» ameliyathanesinde bütün hazırlıklar tamamlanmıştı. Operatör Dr. Vefik Ağarin yönetimindeki operasyon ekibi, biraz sonra hastalarını içeri aldılar. Oldukça zayıf, yanakları solgun, iri yeşil gözlü kızı ameliyat odasına aldılar. Her haliyle ameliyattan korktuğunu belli ediyordu. Klinik şefi Ağar, hastanın elinden tutarak masaya uzanmasına yardım etti. Tam o anda zayıf, çelimsiz genç kız kısık seslerle bağırmaya başladı: «Korkuyorum!» nidaları bembeyaz duvarlarda yankılanıyordu. İri yeşil gözlü kızın eli ve ayaklan bağlanmıştı ki, birden Dr. Ağar'ın sesi duyuldu: «Söyle bakalım kızım, kaç yaşındasın sen?»





Genç kız 23 diyecekti, ama yirmiden sonrasını tamamlayamadı. Bayılmıştı. Ve ondan sonra ameliyat edibinin maharetli elleri çalışmaya başladı.

Ameliyat masasına «ayakları geri giderek» yatan, iri yeşil gözlü bu kız, SES'in ilk kapak yıldızlarından Devlet Devrim'di.

İki saatten fazla süren ameliyatında Devlet Devrim'in hiç bir şey hissetmediği bir gerçek. Ama, Devlet ameliyat olurken» ameliyathane kapısının önündeki taşlan aşındıran Metin Ersoy'un ise çok daha başka şeyler hissettiği de bir başka gerçek.





Ameliyatın ikinci günü Metin Ersoy o geçmeyen dakikaları bize şöyle anlattı: «Devlet'in rahatsızlığı turnedeyken ortaya çıktı. Teşhis: «Overkisti» idi. Derhal ameliyat olması lazımdı. Eğer biraz daha zaman kaybedecek olursa, hayatı tehlikeye girebilirdi. İzmir'deki anlaşmamızı tamamladıktan sonra hemen İstanbul'a döndük. Ve hiç vakit kaybetmeden Devlet'i İlk Yardım Hastanesinin özel bölümüne yatırdım. Çok korkuyordu. Ameliyathane kapısından içeri girene kadar baygınlıklar geçirdi. Ve sonra geçmek bilmeyen dakikalar başladı. İki saatin nasıl geçtiğini düşünmek bile o kadar zor ki... Neyse Tanrı'ya bin şükür olsun, şimdi çok iyi.»





Devlet'i, bir yandan turne yorgunluğu öte yandan hastalık yiyip bitirmişti. Bu arada «kist» le birlikte «sosis» büyüklüğünde ve patlamak üzere olan apandisitini de almışlardı. Doktorlara göre Devlet'i 44 kiloya bu iltihap yuvası düşürmüştü.

Metin Ersoy, kader birliği ettiği arkadaşı Devlet Devrim'i bu gününde bir an olsun yalnız bırakmadı. Devlet'in çok çok ihtiyacı olduğu şefkati ondan esirgemedi. Pehriz yemeğini dakikası dakikasına yedirdi. İlaçlarını zamanında verdi. Hepsinden önemlisi ona yaşamak zevkini aşıladı...



Devlet Devrim yakın arkadaşının gösterdiği bu fedakarlıklar için, «Metin'ciğime ne kadar teşekkür etsem azdır,» diyor. «Beni bir an önce hastaneye yatırarak hayatımı kurtardı. Metin'Ie benim aramdaki bağ, başka artistlerin aralarındaki bağlardan çok farklı. Onu çok seviyorum...»

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 21. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir