Müzik dünyasının en popüler şarkıcılarından biri olan Engelbert Humperdinck, geçtiğimiz hafta içinde, bir süreden beri dinlenmekte olduğu Majorka adalarından, ani olarak Londra’ya geldi. Bu geliş o kadar ani olmuştu ki, havaalanında, Humperdinck'i karşılayan ne bir eşi, ne dostu, ne de gazeteciler vardı. Neydi acaba şöhretli şarkıcının telaşı?...

Söyleyelim. Engelbert Humperdinck’in bir çocuğu daha olmuştu. Kendisi seyahatte iken karısı Pat, hastaneye kaldırılmış ve müzik dünyasının bir numaralı şöhretine bir erkek çocuk kazandırmıştı.

Haberi alan gazeteciler hemen hastahanenin yolunu tuttular. Ve Engelbert! karısının başucunda bulup, fotoğraflarını çektiler, onunla konuştular. Engelbert Humperdinck çok heyecanlıydı. Üç yaşındaki Louise, ve iki yaşındaki Jason’dan sonra dünyaya gelen bu küçük bebek onu sevinçten çılgına çevirmişti. «Bakın bakın tıpkı bana benziyor. Sesi de ne güzel değil mi? İster misiniz o da ileride babası gibi bir şöhret olsun?» diyor da, başka bir şeyler demiyordu.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 22. SAYISI