Son zamanlarda Ankara’da bir harekettir haşladı. İstanbul’un tanınmış şarkıcıları bir bir Ankara’ya geliyor, her biri bir gece kulübüne, gazinoya dağılıp Ankaralı müzikseverlere neşeli dakikalar yaşatıyor… Zeki Müren, Ajda Pekkan, Neriman Köksal, Selma Güneri, Ayferi, Selçuk Ural, Kadri Ünalan Lamia’dan sonra Ertan Anapa da Ankara’ya gelen sanatkarlar kervanına katıldı ve iki ayrı lokalde şarkı söylemeye başladı.

Bir pazartesi günü, SES mecmuasının Ankara bürosunu ziyaret eden Ertan Anapa, hayli dertliydi. İstanbul'dan gelip de Ankara trafiğine dalan her İstanbullu otomobil sahibi gibi kızıyor, söyleniyordu... Daha kapıdan içeri adımım atar atmaz: «Nedir canım, bu Ankara’nın trafiği,» diye dert yanmaya başladı: «Bir de İstanbul’un trafiği için 'Arap saçına benziyor' derler. Böyle söyleyenler gelsinler de Ankara'nın trafiğini görsünler. İnsan Ankara caddelerinde otomobille gezerken ne yapacağını şaşırıyor. Hele kavşaklarda. Sağdan, soldan sizi geçen arabalar, hiç bir zaman yol vermeyen şoförler, daha neler neler...»

Ertan Anapa Ankara'ya bundan önce de birkaç defa gelmişti. Ama, üst üste koysanız, hepsi üç gün ya tutar ya tutmazdı. O zamanlar gezmeye geldiği için, bu karışıklığı fark etmemiş. Tabii şimdi 1,5 aylığına geldiği ve arabasını da beraberinde getirdiği için Ankara'nın bu ezeli derdine ortak olmuştu!

Ertan Anapa, Ankara'ya çalışmak için gelmekten çok memnun. «Bu, benim için büyük bir değişiklik oldu,» diyor ve anlatmaya devam ediyor:

- «İnsan ne kadar çok şeye sahip olursa, derdi de o kadar büyük oluyor. Biliyorsunuz, İstanbul’da As Kulübün sahibiyim. Gece kulübü işletmek başlı başına bir alem, bir dert... Buraya gelince, bütün bu dertlerimi unuttum. Dünya varmış vallahi. Sadece kendimi, bir de programda seyircileri nasıl memnun edeceğimi düşünüyorum, hepsi o kadar.»

Ertan Anapa Ankaralı dinleyicilerin bir kısmım çok seviyor, bir kısmını ise hiç beğenmiyor. Takdir ettiği dinleyiciler, içkisiz gazinoya gelenlermiş. Onlar için, «İnsanı çıt çıkarmadan dinleyen sakin insanlar» diyor. Beğenmedikleri ise, gece kulübüne gelenler. Onlar hakkında da Ertan Anapa şöyle diyor:

«Sahnedeyken insana şarkıyı yanda bıraktıracak kadar gürültücü.» Hemen arkasından ilave ediyor: «Halbuki İstanbul'da böyle şey olmuyor. Orada sanatkar nerede sahneye çıkarsa çıksın, seyirci onun değerini takdir ediyor, başarısızlığım ise insaf ölçüleri içinde değerlendiriyor.»

Fakat trafiğine, seyircisine rağmen, Ertan Anapa yine de, Ankara'dan memnun. «İnşallah,» diyor, «bundan sonra her yıl Ankara' ya gelirim... Ama 1,5 aylığına değil...»

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 10. SAYISI