Kısa Kısa…



SENTA BERGER, geçenlerde Dean Martin ile bir filmde başrolde oynayacağını haber aldığı, zaman çok sevinmişti. Alain Delon ile film çevirdikten sonra sinema dünyasında şöhreti birdenbire artıveren yıldız, Hollywood'da da şöhretin zirvesine çıkmasının kolay olacağını sanıyordu... Fakat «Ambushers» (Tuzakçılar) isimli filmde asıl başrolün Janice Rule adında hiç tanınmamış bir yıldız adayına verildiğini öğrenince şaşkınlıktan ne yapacağını bilemedi. Kontratı imzalamış olduğu için film setini terk edemedi. Fakat genç kadın, Hollywood filmcilerinden er geç intikamını alacağını söylüyor.





TONY PERKİNS, bundan bir süre önce otuz beş yaşına basmıştı. Onun ömrünün yarısına gelmesi çöpçatanları hemen harekete geçirdi. Hollywood' un orta yaşlı kadın şöhretleri, Tony Perkins'e uygun bir eş bulmak için sağda, solda araştırma bile yaptılar. Fakat aktör, gelin adaylarının hiç birini beğenmedi. «Otuz beş yaşına geldin. Ömrünün yarısı geçti. Bu yıl evlenmezsen seneye ne olacak?» şeklinde soru soranlara da: «Ne olacak, otuz altı yaşına basacağım,» cevabını verdi. Hollywood'da yalnızlıktan sıkılmayan, bıkmayan tek insanın Tony Perkins olduğuna şüphe yok.





STEVE MCQUEEN, özel hayatında maddi değerlere önem vermeyen, kendi halinde mütevazı bir aktör olarak görünür, fakat stüdyonun kapısından içeri adımını attığı an değişiverir. Rejisörlere fikirlerini kabul ettirmek ister, kamera karşısında çalışmak için bin bir şart ileri sürer. Geçenlerde de çalıştığı stüdyonun idarecilerine şahsına mahsus bir büro kurmalarını söyledi ve tabii isteği de hemen kabul edildi. Steve McQueen'in bürosu, İspanyol stilinde olacak... Aynı stüdyoda Frank Sinatra'nın da özel bürosu var... Onunki de Japon stilinde...





SELDA ALKOR, bugünlerde iki «Ertem»le birlikte, iki filmde çalışıyor: «Şafak Sökmesin» filmindeki rejisörü Ertem GÖREÇ, «Nilgün» filmindeki rejisörü Ertem EĞİLMEZ!... Bu iki filmi bitirince, gene iki filme birden başlayacak: Aka Gündüz'ün «Bu Toprağın Kızı» ile Esad Mahmut Karakurt'un «Erikler Çiçek Açtı» romanlarından alınan filmde oynayacak.

SEZER GÜVENİRGİL, rejisör Ülkü Erakalın'ın yönetiminde iki isimli bir filmde oynuyor: «İstanbul'u Sevmiyorum» ve «Acı Yemin» adlı filmin diğer oyuncuları, SES Mecmuası Sinema Artisti Yarışması ikinci Tugay Toksöz ve Belgin Doruk. Sezer Güvenirgil bu filmde, Belgin Doruk'un kızıdır ve bir balerindir. Böylece gerçek hayattaki balerinliği, ilk defa Ülkü Erakalın'ın bu son filmiyle beyazperdede görünmüş olacaktır.



İZZET GÜNAY, Behiye Aksoy ile çevirdiği «Kederli Günlerim» filmini bitirdi. Bugünlerde Melek Film adına çevrilecek bir filminde oynayacak.

SEMA ÖZCAN, «Dil Yarası» adlı filmde Dede Film hesabına Kartal Tibet'le oynuyor. Filmin rejisörü Nuri Ergün... Sema Özcan, fazla dekolte olduğu için, Araplarla yapılan bir co–production teklifini reddetti.

EDİZ HUN, «Sinekli Bakkal» filmindeki «büyük kompozisyon» olarak vasıflandırılan Peregrini rolünü başarıyla oynadığı için film Antalya Festivali'ne katılacak...

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 5. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir