Kötünün İyisi Charles Bronson



Stüdyonun emektar gece bekçilerinden biri eski bir nafaka borcunu ödeyemediği için evindeki eşyanın hepsinin haczedileceğini öğrenmişti. Zavallı adamcağız o akşam dalgın ve üzgün bir halde işine gelirken, kimden yardım isteyeceğini, nereye baş vuracağını düşünüyor, adeta kahroluyordu. Görevini gündüz bekçisinden devralırken, karşıdan gelen asık yüzlü, iri yarı adamı görünce yüzü sevinçle aydınlandı. Hemen yabancıya doğru koştu. Asık yüzlü adam da onu görünce gülümsemişti. Bir, iki saniye sonra ikisi samimi bir hava içinde konuşmaya başladılar. Bekçi, içinden Tanrı'nın nihayet ona bir yardımcı gönderdiğini düşünerek seviniyordu. Zira Amerikan sinemasının sert yüzlü, öfkeli aktörü Charles Bronson, gerçekte, dünyanın en iyi kalpli adamlarından biriydi. Çevresindekilere yardım etmek için çırpınır, hatta cebinde parası olmasa sağdan, soldan bulur, verirdi ve verdi de...





Asıl adı Charles Buchinsky olan kırk sekiz yaşındaki aktörün gece bekçisine yaptığı iyilik onun bugüne kadar yaptıklarının yanında solda sıfır kalır. Aktör, özel hayatında da böyleydi. Eşine ve akrabalarına karşı son derece iyi niyetli davranırdı. Meslek arkadaşları, alışveriş yaptığı esnaf bile, onun için «Şu Charles Bronson ne iyi adam,» derdi.

Fakat dış görünüşü, perdede canlandırdığı kişlerle, bu kaim dudaklı, şimşek şimşek çakan gözlü ve keskin hatlı aktöre seyirciler, «Böyle kötü adamları da nerden bulurlar? Tam sinemada kötü adam rollerine çıkacak adam,» demekten kendilerini alamazlar. Evet, Charles Bronson sinemanın bir numaralı kötü adamlarındandır, ama kötülüğü sadece kamera karaşındadır. Ekmek parası içindir.



Charles Bronson, her filminden sonra, moralinin bozulduğunu, kamera karşısında bile olsa hiç istemediği işler yapmak zorunda kalışına son derece üzüldüğünü ifade eder. Fakat filmciler bu sert bakışlı, güçlü, kuvvetli boksör eskisini romantik aşık rollerine çıkarmayı bir türlü göze alamazlar. Haksız mıdırlar? Şüphesiz ki hayır...

Geçenlerde «Villa Rides» isimli bir kovboy filmi çevirmek için İspanya'ya giden aktöre Avrupalı filmciler rol teklifinde bulundular. Ama o, bu teklifi kabul etmedi... Amerikan sinemasının altın kalpli sert adamı olarak bir süre daha Hollywood şirketlerinde çalışmayı tercih etti. Aktörün şimdilik tek korkusu hüviyetine büründüğü şahısların etkisi altında kalıp eski meziyetlerini kaybetmek. Aktörü yakından tanıyanlar buna imkan olmadığını belirtiyorlar.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 25. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir