Liz Taylor’un Dublörü

Sİtrip-tease yapmak için sahneye çıkan genç kadının numarası bittiği zaman hi çalkış sesi duyulmuyordu. Seyircilerin gözleri neredeyse yuvalarından fırlayacakmış gibi açılmış, sahnede onlara selam veren kadının üzerine dikilmişti. Neden sonra bu durumdan kurtulan birkaç seyirci alkışlamaya başlayınca, ötekiler de buna uydular ve salon çın çın ötmeye başladı.





Seyircilerin programı bu derece ilgiyle seyretmesinin sebebi, sahnedeki «La Femita» nın, beyazperdenin ünlü yıldızı Elizabeth Taylor'a son derece benzemesiydi. Öylesine benziyordu ki, insan boş bulunsa, «Acaba Liz mi?» diyebilirdi. La Femita, strip-tease yıldızıydı. Sahnede soyundukça soyunuyor, erkeklerin nefeslerini kesiyordu. Ama programın sonunda sutyenini çıkarıp bir erkek olarak seyircileri selamlayınca, heyecan birden bir balon gibi sönüyor, herkes büyük bir hayal kırıklığına uğruyordu!...





Önce Ankara'da, sonra da İstanbul'da sahneye çıkan «La Femita», 1942 yılında Avusturya'da doğmuş bir Alman genci.. Hayata, Avrupa'nın muhtelif küçük gece kulüplerinde şarkı söyleyerek atılmış, 1963 yılında Liz'in meşhur «Claopatra» filmi çevrilirken rejisör, La Femita'ya makyaj yapıp, ata binme sahnelerinde ünlü kadın sanatçının dublörlüğünü yapmasını istemiş. Makyajı bittiği zaman aynaya bakan bu yakışıklı Alman genci Liz'e son derece benzediğini görünce, aklına pek parlak bir fikir gelmiş. Filmin çekimi bittikten sonra «Elizabeth Taylor'un dublörü olan «erkek» striptiz yapıyor» diye reklamını yaptırmış, böylece de Avrupa'nın büyük gece kulüplerinde, çalışmaya başlamış.





Söylemeyi unuttuk... La Femita, Liz Taylor'a ancak sahnede benziyor. Sahne dışında ise Liz'le uzaktan veya yakından hiç bir ilgisi yok... Bambaşka bir kadın, pardon erkek!... Bu benzeyişi kimin temin ettiğini sorduğumuz zaman gülerek anlatmaya başladı: «Beni, Liz'e benzeten kardeşimdir. Makyajımı o yapar. Her gün iki saatini bana ayırır..» Kardeşi erkekmiş... Ama kendisi gibi sahneye çıkartıyormuş.

- «Peki, Liz Taylor hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?» dedik.



- «Çok hanım kadın, aynı zamanda da büyük sanatkar. Ama benim erkek olduğumu öğrenince, dublörlüğünü yapmamı pek istemedi. Ancak rejisör bu işin gizli tutulacağını söyledi de, onu ikna edebildi.» «Seni yine çağırsalar Liz'in dublörlüğünü yapar mısın?» sorumuza ise, «Katiyen,» diye cevap verdi. «Allah göstermesin. Aldığım ne ki, Liz'in dublörü olarak sahnede soyunmam, gerçekten Liz'in dublörü olmaktan çok daha karlı bir iş...»

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 19. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir