Robert Mitchum 51 Yaşında



Her sanatçının meslek hayatının bir veya birkaç dönüm noktası vardır. Gerçek bir sanatçı olup değişik rollerde oynamak mı, yoksa sadece kendini mi oynamak istediği konusunda mutlaka bir karara varması ve bu kararını tatbik etmesi gerekir. Fakat Robert Mitchum, bu kaidenin dışında kalıyor. Elli bir yaşındaki delikanlı, teklif edilen roller arasında kendisine en fazla uyanını seçip film çeviriyor ve ondan sonra ileri sürülen fikirlere, ortaya atılan iddialara hiç önem vermeden yeni bir film çevirmek üzere hazırlığa başlıyor. Robert Mitchum, oynadığı rolün kendi şahsiyetini ortaya çıkaracağını hissettiği anda da kamera karşısında kendi hüviyetini ortaya koymaktan zerre kadar çekinmiyor.





Robert Mitchum bu davranışlarıyla filmcilere ve sinemanın kaidelerine meydan okuduğunu açıkça göstermektedir. Aktör, kamera karşısındaki oyunlarının onu kısa zamanda büyük bir servetin sahibi yaptığını bilmekte ve bununla da ayrıca övünmektedir. Robert Mitchum'a sanız, sinema aktörlüğünün sanat yönüyle hiç ilgilenmediğini ileri sürer. «Rol yapmaktan daha kolay bir para kazanma yolu bulamadım, onun için dünyasından uzaklaşmama şimdilik imkan yok» der. Gerçek ise aktörün anlattıklarından çok daha başkadır. Robert Mitchum, mesleğine aşıktır ve para kazanmak için rol yapmayı hiç bir zaman düşünmemiştir. Ancak başarılı oyunlarının sonucu olarak dünyanın sayılı zengin aktörleri arasına girivermesi de elbette ünlü sanatçının gururunu okşuyor.





Robert Mitchum, Connecticut'ta doğmuştur. On sekiz aylık bir bebekken baba Mitchum ölmüş, annesi matbaalarda linotip operatörlüğü yaparak üç çocuğunu yetiştirmişti. Robert Mitchum'un kendisinden birkaç yaş büyük bir ablası ve birkaç yaş küçük bir de erkek kardeşi vardı. On altı yaşına kadar ablası, kardeşi ve annesiyle sefil bir hayat sürdükten sonra Robert Mitchum, dünyayı gezip dolaşmak hevesine kapılıverdi. Fakat delikanlının cebinde metelik yoktu. Dünya yolculuğuna çıkmadan önce biraz para kazanmak için California'ya gitti. Fakat burada umduğunu bulamadı. Evine döndüğü zaman annesi Robert Mitchum'a tahsilini tamamlaması için yalvardı. Hani annesinin hakkı yok değildi. Ortaokulu binbir zorlukla bitirdi. Sonra da Florida'da bir defa daha şansını denemek için yola koyuldu. Bütün düşüncesi para kazanmak, daha fazla para kazanmaktı. Bu uğurda da her türlü meşakkate katlanmaya çoktan razıydı.





Bir sürü işde talihini denedikten sonra New Jersey'e gitti. Daha önce burada tanışmış olduğu Dorothy Spence'nin hasretine daha fazla dayanamayacaktı. Sevgililer, hemen evlenip California'ya geldiler. Bu sırada Robert'in kız kardeşi Julie, California'daki tiyatrolardan birinde çalışıyordu. Kardeşine de tiyatroda bir iş bulması zor olmadı. Tiyatrodaki başarısı, Robert Mitchum'un sinemaya geçmesini sağlamıştı. Artık Mitchum macera filmlerinin en fazla aranan aktörlerinden biriydi.

Genç aktör, evliliğin ona uğur getirdiğini biliyor, karısı Dorothy'nin bir dediğini iki etmiyordu... Fakat zamanla Dorothy kocasına karşı fazla mütehakkim davranmaya başlayınca, karı - koca arasındaki bağlarda yer yer kopmalar olmaya başladı.





Robert Mitchum kimsenin emri altında yaşamak istemiyordu... Bu yüzden karısından resmen ayrılmamakla beraber, tasını tarağını toplayıp tek başına göçebe hayatı sürmeyi tercih etti. 1960'da, Maryland'le büyücek bir de çiftlik satın alan aktör, karısıyla çocuklarını buraya yerleştirdi. Kendisi de ev hayatını çocuklarını özledikçe çiftliğe geliyor, sonra gene hummalı çalışma hayatına dönüyordu.

Bu arada dedikoducular da boş durmuyorlar, Robert Mitchum'un çeşitli aşk maceralarının kahramanı olduğunu ileri sürüyorlar, aktöre, sinemanın şöhretli kadınlarını yakıştırmaktan geri kalmıyorlar. Robert Mitchum'un önce Shirley MacLaine daha sonra da Carroll Baker ile seviştiği söylendi ama aldırmadı.



Robert Mitchum, kamera karşısına çıkarken yüzüne asla makyaj yaptırmaz, seyircinin karşısına olduğu gibi çıkmaya tercih eder. Dublör kullanmaz. Ancak pek tehlikeli sahneler için stüdyo idarecileri dublör kullanması hususunda ısrar ederlerse o zaman yerini kendine benzetilen isimsiz adama bırakır. Pek neşelidir, esprileriyle herkesi güldürür. En büyük merakı da yepyeni otomobilleri söküp yeniden yapmaya uğraşmaktadır. Bu uğurda da bir hayli para sarfeder. Araba söküp yapmanın dışında avlanmak, balık tutmak, kürek çekmek ve ata binmek bu ünlü aktörün zevklerinin başında gelir. Elli bir yaşındaki aktör, açık hava sporlarında gençlerle hatta delikanlılık çağındaki oğluyla bile rahatça rekabet edebilir. Genç kızların aktörün peşini bırakmadıklarına bakılırsa, genç aktörlerin bu elli bir yaşındaki delikanlıyla daha uzun zaman hiç bir konuda rekabet edemeyecekleri anlaşılıyor.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 13. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir