Siz kuş kafesi gibi bir yerde kedi beslendiğini gördünüz mü? Görmedinizse Kurtuluş’ta, Türkbeyi sokağında Ajda apartmanına gidin. Ablası Ajda Pekkan ve annesi Nevin Dobruca ile birlikte oturan (yakında başka eve çıkacak) Semiramis Pekkan’ın kedisi «Fifi» yi görün! Semiramis Hayvanlara pek düşkündür… Daha çocukken, baba evinde bile hayvan beslerdi. Ajda da «Hayvanları Koruma Derneği» üyesi olacak kadar hayvan severdir. Ankara Hayvanat Bahçesinden aldığı köpeğin hikayesinden tutun da dostlarının, ahbaplarının hediye ettiği kedilere, kuşlara, hatta beyaz farelere kadar her hayvanı eve getirir. İki kardeş aynı hayvanı birlikte sever, okşarlar. Biri kucağından bırakır, öbürü alır.

Hatta, ufak ev köpekleri Ajda'nın, Semi'nin (Ablası öyle der) yataklarına çıkıp baş köşeye kurulur, hanımlarıyla yatarlar. Daha doğrusu, şimdiye kadar yatarlardı. Fakat anneleri Nevin Hanım «nota» verince askerlerini, pardon hayvanlarını karyoladan anavatana çekmek zorunda kaldılar. Ama, Ajda beyaz ve «evcil» faresi «Cikcik» i kimselere veremedi, evine sakladı. Semiramis geçen hafta eve «Fifi» adında siyah - beyaz bir kedi yavrusu getirince bir «cinayet» işlendi. Farenin tuvalet yapmak üzere kafesinden çıktığı sırada siyah - beyazlı Fifi, gol atacakmış gibi «Cikcik» in üstüne atladığı gibi zavallı hayvanı «lüp» diye yuttu!

Ajda eve gelince hayvanı için kıyameti kopardı. Semiramis'e bir «ültimatom» verdi.

Şimdi Semiramis hem bir yandan ağlıyor, hem de, çok yakın bir dostunun yeni tuttuğu evine sevgili kedisi Fifi'yi götürüyor. Bize Fifi'nin nakil işini göstermek istemedi, ama objektifimize yakalanınca dayanamadı:

- «Yeni evimi hayvanat bahçesi haline tutun bütün ötücü kuşları dolduracağım.» Ulu Tanrı fareleri kediler yesin diye yaratmış. Ben de ona inat, eve tavus kuşundan tutun bütün ötücü kuşları dolduracağım.»

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 1. SAYISI