Geçen hafta salı günü Kazablanka gazinosunun önünden geçenler, kapıdaki kalabalığı görünce doğrusu pek şaşırdılar. Şimdiye kadar buranın sabahın bu saatinde bu kadar kalabalık olması görülmüş, işitilmiş şey değildi... Bu kadar çok insanı buraya çeken şey, o gün gazetede çıkan küçük bir ilandı. Kervan Film, «Kışlalar Doldu Boşaldı» adlı filminin konser sahnesine «sayın sinemaseverleri davet» ediyordu. Yalnız şirketin ayrıca küçük bir de ricası vardı. Film çekimi sabahın onundan akşamın yedisine kadar devam edeceği için sayın sinemaseverlerin «eğer mümkünse, yemekleriyle gelmeleri isteniyordu!...

Yerli filmciler, yıllardan beri akıllarına gelmeyen bir usulü son yıllarda, «Acaba ne olur?» düşüncesiyle denemişler ve umduklarından da iyi sonuç almışlardı. filmlerde sık sık rastladığımız «konser sahneleri» özellikle figüranların bolluğu yüzünden şirketlere oldukça pahalıya mal oluyordu. İşte bazı filmcilerimiz, filmin maliyetini düşürmek için «gazete ilanı» yolunu denediler. Şöhretli bir sinema artistinin sahneye çıkıp şarkı söyleyeceğini duyan yerli filmin cefakar ve sadık seyircileri daha gün ışımadan yollara dökülüyorlar ve konser salonunu ağzı ağzına dolduruyorlardı.

Sevda Ferdağ'la, onun yüzünden başı bir hayli ağrımış olan Tamer Yiğit'in Kazablanka'daki sahneleri de bundan önce tekrarlananlardan pek farklı geçmedi. Salonu dolduran seyirciler, alışık olmadıkları uzun bir süre beklemenin sıkıntısı içinde alaminüt dostluklar kurarken teknisyenler de ışıkların tamamlanması için uğraşıyordu. Nihayet bütün hazırlıklar tamamlandı ve sahneye çıkan bir filmci, merak içinde bekleşen halka, «nasıl davranmaları gerektiği hususunda» filmcilik sırlarını faş etti!...

Nihayet rejisör Yavuz Figenli'nin «motor» yani türkçesi «başla» emriyle perde yavaş yavaş açıldı, saz heyeti yerini aldı... Biraz sonra sahneye gelen Sevda Ferdağ, biraz önceki ikaza uyup rollerini (!) en az tecrübeli figüranlar kadar başaran seyircilerin alkışlarıyle karşılandı. Selam verdi ve şarkı söylemeye başladı... Bir şarkı daha, bir şarkı daha... Nihayet alkışlar arasında yanına gelen Tamer Yiğit'le mikrofonda kendilerini dinlemek (daha doğrusu seyretmek) lütfunda bulunan seyircilere teşekkür ettiler...

Sonra da yine konsere devam ettiler. Ama artık Sevda Ferdağ tek başına söylemiyordu... Tamer Yiğit'le, sık sık darılıp barıştığı eski flörtüyle beraber söylüyordu... Doğrusu sesi de pek güzeldi..,. Hani bugünkü furyada sahneye çıksa, şarkıcı olsa, muhakkak tutunurdu.

Kazablanka'yı dolduran halk hiç bitmemesini arzuladığı günün sona erişine üzgün olarak salonu terk ederken filmciler de ertesi gün nerede çalışacaklarını konuşuyor, malzemelerini topluyorlardı. «Kışlalar Doldu Boşaldı» filminin bir sahnesi için dolan salon boşalmıştı!...

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 15. SAYISI