Ursula Andress’in Aşkı Tehlikede



Herkes onlara ayrıldılar gözü ile bakıyordu. Üç yıllık fırtınalı aşkın sonu gelmiş, erkeğin yuvası yıkıldığı ile kalmıştı. Öyle ya artık ne Ursula, ne de Belmondo birlikte insan içine çıkıyor. Film çevirseler bile binlerce kilometre uzaktaki şehirlerde çalışıyorlardı.

Ancak geçenlerde, onların ayrıldıklarını ileri sürenleri hayrete düşürecek mahiyette bir haber sinema dünyasında bomba gibi patladı. Ursula ile Belmondo İsviçre'nin Bern şehrinde gizlice evlenmişlerdi. Bu, 37 yaşındaki Ursula Andress ile 35 yaşındaki Jean Paul Belmondo'nun ikinci evlilikleri oluyordu.





Ursula Andress birinci evliliğini Amerikalı aktör John Derek ile yapmıştı. Güzel Ursula, Hollywood'a ilk geldiği günlerde kimsesiz ve müdafaasız bir genç kızdı. Oysa sinema başkentinde film çevirebilmek, şöhrete ulaşabilmek için şöhretlerin himayesine girmek gerekti. Bir süre onun bunun yanında dolaşan Ursula, 1955 yılında John Derek'in gönlünü çalmayı başardı. İki yıl flört ettiler ve 1957'de evlendiler. Ancak bu evlilik erkeğin şöhreti bakımından hiç de faydalı olmadı. John Derek adı gittikçe cazibesini kaybetti ve nihayet tamamen söndü. Bu arada Ursula parlamış ve çevirdiği birkaç filmle kısa zamanda dünyanın en güzel kadını sıfatını kazanmıştı. Bu mertebeye eriştikten sonra Ursula Andress, ilk fırsatta artık bir posa haline gelen kocasını başından atmakta tereddüt etmedi.





Belmondo'ya gelince tam bir asi gençti o. Çocukluğundan beri kızlarla ilgisi olmamıştı. Fransa gibi bir ülkede ancak yirmi bir yaşına basınca bir sevgilisi olabildi. Renee Constant adında bir genç kızdı bu, fakat daha çok Elodie diye anılırdı. Onların karşılaşmaları bir yıldırım aşkı olmadı. Aksine uzun süren bir arkadaşlığın neticesinde birbirlerinden kopamayacaklarına karar verdiler.

Evlendikleri zaman 9 yıldır beraber yaşıyorlardı ve ikinci çocukları yeni doğmuştu. Belmondo - Elodie çiftinin üç çocukları oldu. Florence, Patricia ve Paul. Gayet sakin bir hayat yaşıyorlardı. Elodie iyi bir eş, iyi bir anneydi. Belmondo ise örnek bir aile babası. Kısa zamanda şöhrete ulaşmak, başını döndürmemişti.





Fakat, ne oldu ise «Hong Kong Macerası» filminin çevrilişi sırasında oldu. Rejisör Philippe de Broca o günlerin iki şöhretli artistini hareketli bir komedi filminde bir araya getirmeyi düşündü. Ursula ile Belmondo'nun sette ilk karşılaşmaları, şöhretli aktöre o güne kadar tadamadığı yıldırım aşkının ne demek olduğunu öğretmeye yetti.

Üç yıllık flört gizli bir evlenme ile sonuçlandı da Ursula Andress - Jean Paul Belmondo macerasının sonu geldi mi sanıyorsunuz? Katiyen! Bu defa üçüncü bir şahıs karıştı araya. Yuva yıkan kadına, Ursula'ya karşı çıkan üçüncü bir şahıs... Çıtı pıtı, narin bir KanadalIydı bu. Üçüncü kişi Johanna Shimkus'tu. Ve aynen Ursula Andress gibi sinema yıldızı olup şöhrete ulaşmayı düşünüyordu. Ancak onun yolu Hollywood'dan değil de Paris'ten geçti.



Genç kız tatil için geldiği Fransız başkentinde iş aramaya başlamıştı. Karşısına Sacha Distel çıktı. Birlikte plak doldurdular. Johanna arkasından bir de film çevirdi «Zita Teyze». Bu yıl İstanbul sinemalarında da gösterilen «Macera Peşinde» çıtı pıtı güzel Kanadalıyı şöhrete ulaştırmaya yetti. Alain Delon ve Lino Ventura'nın yanında maceradan maceraya atılan talihsiz kızın çehresini, sinema seyircisi kolay kolay unutamadı. En şöhretli rejisörler onu filmlerinde oynatabilmek için birbirleri ile adeta mücadeleye giriştiler. Joseph Losey, Richard Burton ve Elizabeth Taylor'un yanı sıra ona «Go Forth» isimli son filminde önemli bir rol verdi. Ve nihayet Robert Enrico yeni çevirmeye başlayacağı «Ho» isimli filmi için Belmondo ile Johanna'yı başrole çıkardı.



23 yaşındaki güzel anadalı daha ilk karşılaşmalarında Belmondo'nun gözlerini kamaştırmıştı. Bazı geceler Paris lokallerinde onları baş başa yemek yerken veya yanak yanağa dans ederken görenler oldu. Hatta, liseli aşıklar gibi bazen yağmur altında sokaklarda dolaşıyorlardı. Tabii bütün bu haberler Ursula Andress'i çileden çıkarmaya yetti.

Ancak bu konuda Ursula da, Belmondo da susmayı tercih ediyorlar. Johanna ise Paris'e evlenmek için gelmediğini ve şöhrete ulaşmak için her fedakarlığa katlanacağını söylüyor. Doğrusunu isterseniz Johanna şöhrete ulaştı bile... Yaz ayları için yüklü bir programı var... Önce, Yunanistan'da çevrilecek bir filmde Anthony Quinn ve Michael Caine gibi iki şöhretin yanında baş kadın oyuncu olarak oynayacak. Sonra da, ver elini Hollywood.



Ne gariptir, olaylar, aradan bir hayli zaman geçtikten sonra aynen tekrarlanıyor... Ama, içindeki şahıslar değişerek. Tıpkı bir dönme dolap gibi... Ursula - Belmondo - Johanna macerası bize bunu hatırlattı... Vaktiyle bir John Derek vardı, Ursula Andress'i elinden tutup şöhrete ulaştırmıştı. Ursula uçtu, John söndü. Şimdi de belki aynı masalı isim değiştirerek söyleyecekler, «Bir Belmondo vardı,» diyecekler, «Johanna'nın elinden tutmuş onun zirveye tırmanmasını sağlamıştı. Johanna uçtu, Belmondo yuvarlandı gitti.» Bu masalı da iki kadın dinleyecek: Biri Ursula, kıskançlıktan kendini yiyerek, biri de Elodie, bu dünyanın etme bulma dünyası olduğunu düşünerek!...

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 19. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir