Yeni Brigitte Bardot Beba Loncar




İki yıldır Yugoslavların, dünya sinemasındaki bütün seks kraliçeleri ile rahatça aşık atan bir bombalan var: Beba Loncar tam bir sarışın afet, baş döndürücü bir dişi. Onu kısaca şöyle tarif edebiliriz: Kadife kadar pürüzsüz ve süt gibi beyaz bir ten, dudaklarında gizli bir gülümseme, son derece ahenkli bir ses… Üstelik 23 yaşında olmasına rağmen, çevirdiği 30’a yakın filme bakıp, şöhretin zirvesine yaklaştığım rahatça söylemek mümkün.

Aşağıda, onun iki ünlü Fransız artisti, Emmanuele Riva ve Laurent Terzieff ile çevirdiği ve dünyada büyük yankılan olan «Acı Meyvelar» (Soledad) adlı filmin prömiyerinden sonra kendisiyle yapılan bir görüşmeyi okuyacaksınız:



– «Bize kendinizi kısaca tarif edebilir misiniz?»

– «Yüzde yüz başarıya ulaşmak için çok istekli, muhteris ve azimli bir kızım. Son derece iyi kalpli ve iyimser, mesleğinden, şerefinden başka bir düşüncesi olmayan bir insanım. İnanın bunlar gerçektir, kendimi methetmek için söylemiyorum.»

– «Pekala, iyimserliğinizin sebepleri nelerdir?»

– «Başlıca sebep sıhhatli olmam. Kendimi rahatsız hissetmedim mi hiç bir şeyden çekinmem. İnanın, bir kızın dizi bile ağrısa, güzelliğinden çok şey kaybeder. Sıhhat, aşkı bile güzelleştirir, sevişme arzusu uyandırır!»






– «Filmlerde konu ile ilgili bazı açık, saçık sahnelerin yer almasına taraftar mısınız? Bunun sanatla ilgisi olabilir mi?»

– «İstismar edilmemişse tabii olabilir. Bence gerek beyazperdede, gerekse diğer sanat kollarında insanların fizik arzularından konuşulmaya, uğraşılmaya başlanması fena değildir. Bunun ahlak üzerine müspet yönden tesir ettiğine inanıyorum. Çünkü böylece o eski sahte ‘ahlakçılık’ sona erdi.»

– «Ama, daha geçen yıl Gina Lollobrigida, bir İtalyan mahkemesi tarafından filmde çıplak göründü diye mahkum edilmedi mi? Bu konudaki fikriniz?»



– «Ben, ‘Bebekler’ adlı o filmi seyrettim. ‘Cüretli’ denen sahneler, son derece ölçülü ve zevkli bir ‘sexy’ havasındaydı. Hem Bolognoni gibi bir rejisörden adilik beklenebilir mi? Bence Gina da, rejisör de bu işte tamamen suçsuzdurlar. Çünkü istismarcı gayelerle hareket etmemişlerdi.»

– «İtalya’da hala boşanmanın yasak oluşu sizi kızdırıyor mu?»

– «İğrendiriyor i Arkadaşlarımdan çoğu bu yüzden perişan oldu. Feza çağında böyle bir kanun nasıl yürürlükte kalabiliyor? 18 yaşında iken 40 yaşında bir erkekle evlenen bir İtalyan kızı, bu adamı bütün bir ömür boyunca sevebileceğini nasıl bilebilir? Aşkta evlilik hatası işlemek her zaman mümkündür. Kim inkar edebilir bunu? Ama İtalyanlar bu gerçeğe kulaklarını tıkamayı tercih ediyorlar.»






– «Amerika’da bazı lokantalarda kadın garsonlar göğüsleri çıplak servis yapıyorlar. Buna taraftar mısınız?»

– «Böyle bir teşhiri haklı gösterecek kadar mükemmel göğüsleri olan var mı acaba? Ben bilmiyorum doğrusu (Beba’nın kahkahası)!»

– «Sizce dünyanın en yakışıklı erkeği kimdir?»

– «Henüz rastlamadım. Ama her halde rastlarsam, bana akla hayale gelmeyecek çılgınlıklar yaptırtabilir. Umarım ki böyle şey olmaz. Erkekler için çılgınlık yapmak hoşuma gitmez. Onların benim için çılgınlık yapmasını tercih ederim.»






– «Beyazperdenin en güzel kadını sizce kimdir?»

– «Brigitte Bardot! Sonra da Ursula Andress. Tarif edilemeyecek kadar müthiş seksapelleri var! Liz‘e gelince… Çok iyi bir sanatçı, ama o kadar.»

– «Vaz geçemediğiniz kötü bir alışkanlığınız var mı?»

– «Günde iki paket sigara içmek! Alışkanlıklara çok defa çalışma hayatındaki zorluklar sebep olur. İş baştan aşırıca, insan manyaklaşır. Ben hiç belli etmem, ama müthiş sinirliyimdir.»

– «Gazetecilerden sonra en nefret ettiğiniz insanlar kimlerdir?»



– «Ben pek nefret etmem gazetecilerden. Meçhul artistlerin ancak basın sayesinde başarıya ulaşacaklarını bilirim. Yine basın sayesinde bir efsane yarattıklarından haberdarım. Bugün gazeteler, dergiler olmasa, hangi yıldız tanınırdı?»

– «Peki, kimlerden nefret edersiniz öyleyse?»

– «İki yüzlülerden! İki taraflı çalışanlardan. Film dünyasında çok var bunlardan. Yüzünüze dost görünür, sırtınızı çevirince, hemen aleyhinizde konuşmaya başlarlar. İşte bu yaradılışta olan insanları hiç sevmem ve onları asla affetmem.»

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 36. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir