Konyaltı plaj evlerinde otururken haber geldi: «Zeki Müren Antalya'ya gelmiş.» Durur muyuz, hemen işimizi gücümüzü bıraktık, nerede kaldığını öğrendik, sonra da şehrin merkezindeki motelin yolunu tuttuk.

Kapıda ilgililere, «Zeki Bey nerede acaba?» diye sorunca, bize hemen elleriyle havuzu gösterdiler. «Orada,» dediler, «Banyo yapıyor.»

Biz havuzun kenarına gittiğimiz zaman, sahnelerimizin, perdemizin ve sanat alemimizin ünlü kişisi de havuzdan çıkıyordu.

- «Tatil ne güzel şey,» diye söze başladı. «Hayatımdan çok memnunum. Şimdiye kadar bir türlü dinlenemediğim şekilde dinleniyor, gezemediğim şekilde geziyorum. Tam bir turist oldum çıktım... Bütün bir yılın, pardon yanlış söyledim yılların yorgunluğunu çıkarıyorum. Bu mevsim karşınızda bambaşka bir Zeki Müren bulacaksınız. Dinlenmiş, enerji dolu bir Zeki Müren.»

Zeki Müren bunları bize bir nefeste söylemişti. Müsaade isteyerek yanımızdan ayrıldı. Biraz sonra, başında kasketi, ayağında şortuyla gelmişti. Yine bizim soru sormamıza fırsat bırakmadan anlatmaya başladı:

- «Yaz sezonunda İzmir Fuarı'nda ve İstanbul'da sahneye çıkacağım. Sezonu kapar kapamaz 'Katibim' filmine başlıyoruz. Antalya'ya mayıs içinde geldim. Sonra İzmir'e gittim. Bazı özel işlerimi hallettim. Oradan Ankara'ya geçtim. Radyodaki reklam bantları bitmek üzereymiş. Bir ay idare edecek kadar bant doldurdum, sonra da çoktan beri isteyip isteyip yapamadığım bir şeyi yaptım. Sahi, ne zaman orkestra eşliğinde bir plak doldurmak istesem ya bir aksilik, ya da mühim bir işim çıkardı. Bu defa şeytanın bacağını kırdım. Sonra hemen Antalya'ya koştum...»

Zeki Müren'in gelişi Antalya'da hemen duyulmuştu. «Zeki geldi...» haberini duyan bütün dostları, bütün hayranları motele koşmuşlardı. Hemen oracıkta Zeki Müren üstüne bir pazarlık başlamıştı. Dostları Zeki Müren'in önce günlerini paylaştılar, yetmedi; pazarlık saate kadar indi. Herkes, «Şu saatten şu saate kadar bizdesin unutma,» diyordu. Hepsine teker teker teşekkür eden Zeki Müren sonunda herkesi memnun edecek bir formül buldu. Yemeklerini dostlarıyla birlikte yiyecek, şehrin eğlence yerlerine de yine dostlarıyla birlikte gidecekti Bu formül hemen o gün tatbik edildi.

Zeki Müren Antalyalılarla samimi ve sağlam bir dostluk kurmuştu. Günlerini bol bol denize girerek (motelin havuzunda deniz suyu var) güneş banyosu yaparak geçirdi. Geceleri de ya şehri ve civarını gezdi, ya da bir eğlence yerine gidip müzik dinledi, dans etti.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1968 TARİHLİ 26. SAYISI