Selda Alkor Darülaceze için Film Çekiyor




Tophane’deki «Harp Malulü Gaziler Yurdu»nun önünden geçiyorduk. Filmcilerin projektörleri, kameraları, trawelling raylarını görünce hemen durduk. Muhakkak bir yerli filim çevriliyordur, diye düşünmüştük. Kapıdan içeri girince Selda Alkor’u, geçen asrın kıyafeti içinde karşımızda görmeyelim mi?

– «Darülaceze’yi kuran, Sadrazam Halil Rifat Paşa’nın zevcesi rolündeyim!» dedi. Karşısında Osmanlı Paşası üniforması içinde Orhon Arıburnu vardı. Filmin hem aktörü hem de rejisörüymüş. «İçimizdeki Işık» adlı film yakında açılacak «Darülacezece Yardım» kampanyası için hazırlanıyormuş. Bu film, bütün Türkiye sinemalarında gösterilecek, böylece hayırsever yurttaşların yardımları temin edilecekmiş. Filmin masraflarını Atlas Film yapıyor. Darülaceze Müdürü Hilmi Şener de filmin yapımıyla meşgul oluyor.





İkinci Abdülhamit, dilencilerin, çocukların ve kimsesiz ihtiyarların sokakta kalmaması için 1890'da Halil Rifat Paşa'yı vazifelendirmiş. Ayrıca 17.000 altın da vermiş. Kısa zamanda bu para halktan toplanan bağışlarla 67.000 altını bulmuş. Halil Rifat Paşa'nın eşi evindeki gümüş takımları satıp bu yardıma katilmiş...

Selda Alkor işte «İçimizdeki Işık» filminin bu sahnesinde oynuyordu.

- «Niçin sizi seçtiler bu role?» diye sorduk. Bu sorumuza, aynı zamanda filmin rejisörlüğünü de yapan Orhon Arıburnu cevap verdi:





- «Türk sinemasında bir Osmanlı paşasının hanımı olmaya layık en iyi oyuncu Selda hanımdır da ondan!» Sonra da başladı, yerli sinemanın ünlü kadın oyuncularını şikayete: «Bazı hanım yıldızlar oynamak için para istediler... Bu, çok ama çok ayıp bir şey... Bir günlerini Darülaceze'ye, fakirlere veremez miydiler? Verseler ne olurdu sanki?»

Selda Alkor saçlarını bukle bukle yaptırmıştı. Onu elinde şamdanlarla görünce önce Florence Nightingale'e benzettik. Meğer bu gümüş şamdanları rol icabı, 1895'te yapılan Darülaceze'nin meydana gelmesi için, hediye ediyormuş. Zira toplanan 67.000 altın 1892'de yapımına başlanan Darülaceze binalarının yapılması için yetmemiş. Sadrazam Halil Rifat Paşa'nın güzel hanımı «bağış» ta bulunacak ki, başkalarına Örnek olsun ve herkes değerli eşyalarını «hibe» etsin... İnsanlardaki yardım duygusunu uyandırmak için güzel bir buluş. Selda Alkor bu sahneyi beklediğimizden çok daha güzel ve başarılı oynadı.

ALINTI: SES DERGİSİ’NİN 1967 TARİHLİ 49. SAYISI



Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir